Sosyal Medya

Makale

AKP’nin doğrularla sınavı

tarihinde yayınlandı.

Gelinen noktada siyasi sistem içinde hem olumlu hem olumsuz algılanma açısından, AKP kendi özgül ağırlığından daha fazla anlam ifade etmeye baÅŸladı. Bunun bir nedeni AKP’nin siyasetinin ‘cemaatleÅŸtirici’ iÅŸlevinin yanında alan açıcı ve normalleÅŸtirici bir etkisinin de olması. Buna karşılık muhalefet partilerinin ise kaba kimliksel kalıpları aÅŸamaması… Böylece ortaya çıkan ayrışma toplumun kabaca yüzde yetmiÅŸinin ‘çekirdek oylar’ ÅŸeklinde militan bir davranış kalıbı sergilemesine neden oluyor. Ama geriye kalanların çoÄŸunluÄŸu farklı bir yol izliyor. Bu geniÅŸ grup esas olarak AKP’ye bakıp onunla ilgili bir kanaat geliÅŸtiriyor ve öncelikle ona oy verip vermeyeceÄŸine karar veriyor.

DiÄŸer taraftan ortaya nasıl bir iktidar çıkacağı konusunda en etkili olan grup da bu ve söz konusu göreceli ağırlık AKP’nin ‘kendisini aÅŸan’ bir öneme ve iÅŸleve sahip olmasına yol açıyor. Nitekim her seçim öncesinde gündem AKP’nin neyi ne kadar doÄŸru veya yanlış yapma eÄŸilimi gösterdiÄŸi üzerinde yoÄŸunlaşıyor. Muhalefet partilerinin kendilerinden hareketle ürettikleri bir kampanya görmüyoruz. Hepsi AKP’nin yanlışları sayesinde oy almanın peÅŸinde. Bu ortamda haziran seçimlerinin de gösterdiÄŸi üzere, AKP’nin diÄŸer partilerin yanlışlarını vurgulaması ters tepiyor ve oy kaybettiriyor. Nedeni basit… Sonuç üzerinde belirleyici olan toplum kesimi diÄŸer partilerin yanlışlarıyla ilgili deÄŸil. Nitekim doÄŸrularıyla da çok ilgili deÄŸil. Onlar asıl AKP’nin geleceÄŸe yönelik doÄŸrularının yönü ve boyutunu anlamaya çalışıyor ve kararlarını öyle oluÅŸturuyorlar. EÄŸer AKP bu alana girmez ve ‘ötekilerle’ uÄŸraşırsa diÄŸerlerine benziyor, anlamını kaybediyor ve insanlar ya sandığa gitmemeyi ya da kendi kimliksel duruÅŸlarına dönmeyi tercih ediyorlar. 
Buradan iki basit sonuç çıkarabiliriz. Birincisi AKP küçülmeden diÄŸer partiler büyüyemez… Ä°kincisi AKP doÄŸru davrandığı sürece büyür ve diÄŸer partileri kendi sosyolojik çekirdeklerine hapseder. Mesele söz konusu ‘doÄŸru davranmanın’ ne olduÄŸudur ve bunun da iki temel unsura dayandığını söyleyebiliriz. Ä°lki ‘rejimi devlete ve topluma hasar vermeden deÄŸiÅŸtirmek’ ÅŸeklinde tarif edilebilir. Anayasa ve yasaların deÄŸiÅŸiminden bürokrasi ve yargı reformlarına, oradan kimlik meselesine uzanan bir demokratikleÅŸme alanı bu baÅŸlığın kapsamında yer alıyor. Ancak ele avuca sığdırılmakta zorlanılan bir konu daha var: Birlikte yaÅŸama. Bugün AKP’den asıl duyulmak istenen söz buna iliÅŸkin. Acaba AKP toplumun bütününü kuÅŸatmak, kucaklamak ve geleceÄŸe taşımak açısından ‘doÄŸruları’ yapmaya ne kadar niyetli? Acaba bunun üzerinde ne kadar düÅŸünmüÅŸ? Ä°kinci temel unsur ise ‘hikayesini gerçekleÅŸtirecek irade, vizyon ve güce sahip olmak’ ÅŸeklinde tanımlanabilir. Ekonomi, dış politika, saÄŸlık eÄŸitim, kentleÅŸme, çevre ve gençlik politikaları acaba bu temel mesajı tahkim etmek açısından ne derece saÄŸlam?
Ä°nsanlar boÅŸa oy kullanmak istemiyor. En azından bazıları… Ve galiba kimin yöneteceÄŸini de son kertede onlar belirliyor.

Alıntı - Akşam

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.